14 Temmuz 2015 Salı

Kavuştuk Oğlumla



Cumartesi akşam üstü oğluma kavuştum nihayet.. Kısa süreli bir kavuşmaydı ama doya doya öptüm kokladım onu. Elimi tutarak uyudu zaten miniğim, o da özlemiş beni, kıyamam..
Sabahtan toplantım vardı o yüzden -yani biraz da mecburiyetten- Cumartesi akşam üstü uçakla gittim yazlığa, yoksa Cuma akşamdan gider sabah yanında uyanırdım oğlumun.. Havalimanına beni almaya gelmişlerdi, terli olduğu için annem arabadan çıkartmamış arka koltukta oturuyorlardı. Beni görünce yüzünün aldığı ifade hala daha gözümün önünden gitmiyor, bir anda yüzüne bi gülümseme yayıldı ve cama vurmaya başladı.. Ah dedim yaa ben bu çocuğu bırakıp da nasıl gittim.. Oto koltuğuna zor oturttum, ter içinde kaldım resmen :)
Bütün gece kucağımdan inmedi zaten, hep yüzümü gözümü elledi, sarıldı, ara ara ısırdı sağ olsun :) Pazartesi sabah geri döndüm o ayrı, neyse bayram da kavuşacağız inşallah yine..

Oğluşum bizim sokağın maskotu olmuş meğerse, herkes onun peşinde.. Mutlu oldum, sevindim.. Şükrettim.. Yabancı bilmesin istedim, sevecen olsun istedim, Allah gönlüme göre bir çocuk verdi bana şükürler olsun.. Hacı dedesi var, Ertan dedesi var, ikizler var, var da var.. Sabahları Doruk'a bakma görevi babamda, 08.15 itibariyle markete gidip günlük gazeteler alınıyor, oradan Ertan dedesi de geliyor beraber geziyorlar, sahilde Hacı dedeye bakıyorlar, geziyor da geziyor.. Sonra anneannesi kahvaltısını veriyor paşanın.. Balkon zaten Doruk'un eşyalarıyla dolmuş durumda. Mama sandalyesi, salıncak, yürüme arkadaşı... Yakında bize yer kalmayacak :) Sanırım bir süre daha orada kalacak çünkü çok mutlu ve hava ona iyi gelmiş gibi.. Burada ne var, trafik, bol trafik, yine trafik ve sinir stres..

Hemen hemen Doruk'la yaşıt bir bebişko daha varmış orda ama yetişemedim, ben gittiğimde onlar dönmüş. O da alerjikmiş ama pek önemsemiyormuş annesi. Bütün bu bilgileri annemden aldım tabi :) Annem yaa, bi tanedir, alerji dedektörüm benim :) Bi de yardımcı olmaya çalışır tabi, ne yapsın biz çektik başkası çekmesin istiyo ama herkes de bizim gibi anlayışlı değil tabii.. Zaten ben de mesafe koydum artık, herkesle iç içe değilim yanlış anlaşmalara mahal vermek istemiyorum.. Ne sorsunlar bana ne ben cevap vereyim onlara.. Uzaktan uzağa iyidir.. Neyse işte teyzesiydi sanırım sahilde konuşuyorduk, Doruk'un uyku düzenini sordu bana. Allah'a bin şükür diş sıkıntısı ve alerjen alımı yoksa uyku sıkıntısı yok oğlumda. Tabii ki bunları tecrübe ederek öğrendik. Uykusuz geceler geçire geçire zombi kıvamında pörtlek gözlerle gezerken anladım bi terslik olduğunu.. Dokunanlar vardı, eleme yöntemiyle ben diyetimden çıkarttım Doruk rahatladı. Bir zeytin tanesi bile rahat uyku sebebi olabiliyor! Ek gıdaya başladığımızda yarım çay kaşığıydı ilk tecrübelerimiz. Kızarmalar, döküntüler, hıçkırıklar, onlar bunlar.. Bunların hepsi kafayı sıyırma sebebi, bir o kadar da ayakta durma nedeni. 

Enginar başlamıştık bundan 1,5 ay önce falan herhalde 1 boğum kadar, bünyeye ağır geldi ve bütün gece çığlık çığlığa ağlayarak uyandı. Hemen miktarı azalttım, ertesi gece huzurlu uyudu. Eğer ısrarcı olsaydım alışsın diye o 1 boğumda yine sıkıntı yaşayacaktık ve belki kesmek zorunda kalacaktık. Şu an menümüzde olmayacaktı. Buzlukta kış için bir sürü enginarı var oğlumun, çok şükür yiyebiliyor :) Artık havuç da yiyebiliyor, brokoli de.. Güzel bir sebze köftesi yapılır di mi bunlardan.. Oğlum yer de ben mutlu olurum di mi.. Onun boğazından geçen her lokma meğer benim için mutluluk sebebiymiş ya.. 
Annelik ne güzel bi duyguymuş.. Bir çocuk sahibi olmak, onu koklamak ne yüce bir şeymiş..
Allah her isteyene bu duyguyu yaşatsın inşallah..

Bir çocuğun anne babası olmak için illa biyolojik anne babalık gerekmiyor, bu şefkati bekleyen binlerce çocuk, bu sevgiyi paylaşmayı bekleyen binlerce anne baba var.. Allah en doğru ailelerle karşılaştırsın inşallah..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder