19 Ağustos 2015 Çarşamba

Artık Doruk'un da 1 Yaşı Var

Bu hayatta anneme babama hayırlı bir evlat oldum(ben öyle olduğuma inanıyorum yani), 4 yaşında abla oldum, çok sevdiklerime kardeş oldum, arkadaş oldum, dost oldum, sırdaş oldum, sevdiğime eş oldum.. Her şeyi olmuşum diyordum da geçen sene 18 Ağustos'ta anne oldum. Doğumhanede senin sesinle yeniden doğdum. En çok anneliği sevdim, elbet diğer şeyleri sevdim de anneliği bir başka sevdim.. Yumuk yumuk gözlerin, kapkara saçların benim dünyam oldu.. Evimizin neşesi, nefes alma nedenimiz oldun.. İyi ki diyorum sen doğmuşsun, bu hayattaki en güzel şeysin.. Canım oğlum hoş geldin dünyamıza.. 1. yaş günün kutlu olsun.. Ömrün bereket dolu, her günün birbirinden daha güzel, sağlıklı, mutlu, huzurlu geçsin inşallah.. Yeni yaşında alerji senden uzak olsun, özgürce yemek yiyebileceğin, önünden yiyecek kaçırmayacağım günlerimiz olsun inşallah..

Günlerdir hazırlandığım Doruk'un 1. yaş günü partisi tahminimden çok daha güzel geçti şükürler olsun. Ha derseniz ki ne kadarını hatırlıyorsun, pek sayılmaz ama gelen giden herkesten Allah razı olsun.. Bi ara umudumu yitirmiştim, annemlere sanırım boşa hazırlık yaptım 10 kişi falan olabiliriz dedim ama yanılmışım.. Kalabalık ve güzel bir doğum günü geçirdik.. Doruk'u bulamadım, kapanın elinde kalıyordu :) Şaka bir yana Ankara'da yaşayan halamız 1 saniye olsun yanından ayırmadı oğlumu, çok özlüyor, bütün doğum günü boyunca ilgilendi sağolsun. Kendisi hiç oturup dinlenemedi ama konu Doruk olunca dinlemiyor zaten beni :) Kuzenlerimiz de hep peşindeydi, Doruk şanslı bir çocuk, sevgi dolu bir ailesi var..


Dilini bir türlü içeri sokamadım :)


Sahi doğum gününe çok komik bir şekilde başladık, yazmazsam içimde kalır, Dorukcum sen de ilerde okuduğunda gülersin annenin rezil oluşuna :) Beyaz bir elbisem vardı, üzerinde siyah desenleri olan onu giyecektim doğum günü için. Ayakkabı olarak ne giysem ne giysem diye düşünürken aklıma gelin babetlerim geldi, beyaz renkti ve bilek kısmında siyah fiyonkları vardı, çok da güzel olacaktı. Gerçekten çok da güzel oldu, giydim ve doğum günü yapacağımız mekana gittik. Yürüdükçe ayaklarımda bir yayılma, bir yere yapışma hissettim. Bir de baktım ki babetlerin tabanları açılmış, hem de ikisinin de. Tam bir rezalet! Kucağımda Doruk, adım atamıyorum resmen ama gülmekten derdimi de anlatamıyorum. Ordan bant buldum hemen, geçici çözüm bantladım da eşim evden yeni bir çift getirene kadar güle güle halimi gösterdim orada olanlara :) :) :) Keşke atmadan fotoğrafını çekseydim :) Nazar boncuğumuz oldu bence, bayağı eğlenceli başlamış olduk.

Annemin teyzesi İstanbul'daymış, en büyük sürprizimiz o oldu. Çok sevindik bizimle birlikte olmasına. Ailemizin en büyüğü ve en küçüğü bir arada olmuş oldu, güzel bir hatıra olarak kalacak bize.. Eski iş yerimden arkadaşlarım, alerji ile yaşam platformundan tanıştığım sevgili anneler, Kadıköy Anneleri, canım arkadaşlarım yalnız bırakmadılar bizi.. Ama özellikle teşekkür etmek istediğim 2 kişi var; doğumuna bir kaç gün kalsa da o sıcakta bizim için gelen Çiğdem ve 35 günlük Mercan Su'yu Doruk için getiren sevgili İncir ailesi. Herkese çok teşekkür ederim ama sizlere ekstra hatta yıldızlı teşekkür ediyorum :) Yaz sebebiyle tatilde olanlar da vardı, artık onlara başka bir parti organize ederiz- dermişim :) (eşim pek hoşlanmaz parti işlerinden, söz verdim yalnızca 1. yaş içindi başka parti yok!)

Doruk şu an her şeyden habersiz olduğu için tamamen alerjen serbest bir kutlamaydı. Pastasını istediğim gibi yaptırdım, kurabiyelerini, diğer ikramlarını her şeyleri bol alerjendi. Gerçi onun için de özel kurabiyesinden vardı, alerjik bebeklerimiz gelirse diye onları da düşünmüştüm :) İnşallah önümüzdeki seneye her istediğini yer kuzucum da, o ne isterse onu yaparız.

Pastamızı arkadaşım Özlem yaptı, Instagram'da #tatlielim olarak bulabilirsiniz kendisini. Lezzeti gerçekten harikaydı. Çok ama çok teşekkür ederim, ellerine sağlık arkadaşım. Üzerinde en sevdiği oyuncakları vardı, zürafası, kuzucuğu ve kırmızı arabası.


Annem kurabiyelerden Doruk yazmayı çok istiyordu, o yüzden tatlı ve tuzlu karışık olarak yazdık oğlumun adını. Tuzlu tarifi için http://gunebakantarlalari.blogspot.com.tr/ Hülya ablacığıma çok teşekkür ederim. Hatta kendisi benden Doruk'un yiyebildikleri konusunda bilgi bekliyor, diyetimize uygun tarifler verecek bize sağolsun.


Doruk'tan hatıra olması için hazırladığım hediyelerim de vardı, el emeği, bayağı uğraş verdim üzerlerinde :) Yalnızca tohum bombasını tamamen hazır olarak aldım, zaten istesem de onu hazırlayamam işin uzmanı değilim :) İnşallah herkesler ekmiştir çiçeklerini, güzel yarınlara açsın çiçekleri.. Sevgiyle sulasınlar, baktıkça Doruk'u hatırlasınlar..

Misss gibi kokulu kolonyamız, buzdolabınızın yeni magnet arkadaşı Doruk fotoğrafı, tohum bombası ve ağzınız tatlansın diye çikolatalarımız..

Canım oğlum, minnacık bir bebek geldin elime şimdi yavaş yavaş büyüyoruz seninle.. 1 yılını bitirdin, artık senin de 1 yaşın var.. Hayatta tüm istediklerin seninle olsun, elbette emek vererek olsun ama sonunda senin olsun. Biz seni çok seviyoruz. İyi ki varsın. Bana doğum günü hediyesi verdin, yanına tutuna tutuna yürüyüp sarıldın ve omzumu öptün.. Bunu tam da doğum gününde yaptın.. İnşallah kocaman adam olduğun günleri de görürüm.. 
Sevgiyle kal..


Kadıköy Anneleri, Kadıköy Babaları ve Kadıköy Bebekleri :)





*Fark ettik ki bir tek annem, babam, Yiğit, ben ve Hamdi çerçeve içinde çekmemişiz foto :) evde yaptığımız kutlamada içine girdik artık çerçevenin ne yapalım :)

Emre abimizi pek severiz :)

*Henüz elime ulaşmayan fotoğraflar var, o yüzden koyamadıklarım için kusura bakmayın lütfen..
Her şey sizlerle güzeldi :)





7 Ağustos 2015 Cuma

Yeni Umutlar Yeni Yarınlar

30 yaşımda kucağımda oğlum, yanımda eşimle yeni yarınlar yeni umutlar demiştim di mi doğum günümde.. İlk değişikliğim geldi, artık bir işim yok.. İşsiz bir iç mimar, alerjik bi bebe annesine iş verecek varsa tekliflere açığım :) Neyse şimdi Doruk beyin doğum günü hazırlıklarına sardım da bir süre götürür beni bu şekilde, sonrası muamma.. Elbet buluruz bir çıkar yol..

Uzun süredir (yani bana göre uzun bir süre) çalışıyordum eski firmada, bir çok arkadaşlık edindim, güzel insanlar birikti hayatımda.. Ofiste olmayanları telefonla aradığımda daha yeni geldin nereye gidiyorsun(doğum izninden dönmüştüm Mart ayında), kalsaydın keşke, iyi anlaşıyorduk üzüldüm yaa gibi şeyler duydum.. Sağ olsunlar, karşılıklı düşüncelerimiz, iyi anlaşırdık hakikaten. Ağlamayacağım demiştim zaten kendime, ağlayacak bir şey yok güle oynaya çık.. Sabahtan akşama kahrımızı çeken montör arkadaşları aradım, hakkınızı helal edin ben gidiyorum dedim de işte ondan sonra ağladım, ağlattılar beni.. Gitmeyin Aslı hanım, siz de giderseniz ne yaparız gibi söylüyordu telefonda dedim deme öyle şeyler inşallah başka zaman daha iyi şartlarda karşılaşırız.. Ama yok hala söylüyo aynı şekilde, bak şimdi ağlıcam dedim de ağladım zaten.. Hepsi çok iyi çocuklardı, hiç bir şantiyemde zorluk çıkartmadılar sağolsunlar.

Babam geldi sonra aklıma.. Çalıştığı firma kış ayında kapanacaktı da o kendinden çok yanındakileri düşünüyordu. Yakacak odunları var mıydı, çocuklar okula gidiyordu kitap defter masrafları, onlar bunlar.. Çan'da büyüdüm ben, Çan çocuğuyum. Küçücüktü orası, öyle süslü caddelerimiz, kokoş kafeteryalarımız olmadı. Doğanın içinde büyüdük, sokakta büyüdük, insanlarla büyüdük.. Herkes birbirini tanır, beni tanımasa babamı tanır olmadı annemi tanır. Elbet bi yerden bi şekilde tanışıklık durumu vardı. Selam verirler birbirlerine, yol verirler, evlerine bırakırlar.. Bu koca şehirde insanlar birbirlerini düşünmezler, aman ne halin varsa gör derler ama bizler öyle değiliz işte.. Belki de küçük yerde büyümenin avantajıdır hep gülmek ve hemencecik herkesle konuşabilmek, hemen bıdı bıdı başlarının etini yemek.. Benim oğlan da alerjik zaten diye hikayemizi anlatmak :)

Neyse işte aslında her son yeni bir başlangıçtır ve bakalım bizim başlangıcımız ne olacak.. Şimdi biraz annelik yapma zamanı, Doruk, biraz daha Doruk ve hep Doruk şekli..
Oğlumla yeni yerler keşfedelim, belki kanguruyla belki arabasıyla her yerleri gezelim, görelim, öğrenelim..
Güzel günler bizimle olacak inşallah..

2 Ağustos 2015 Pazar

İlk Yardım Eğitimi de Tamam

Birazcık pimpirikli bi anne olduğumu kabul edebilirim, hatta bazen fazlasıyla olabiliyor bu korumacı kimliğim o yüzden benim de fenalık geçirdiğim doğrudur :) Ama bi düşünsenize çocuğun ateşlendiğinde onun için yapabildiğin vücudunu soğuk tutmaya çalışmak ve ateşi artarsa fitil vermek.. Bizde ateş düşürücüler, sirkeli bezler yok maalesef.. Alerji bunların hepsine engel.. Önce soyma ve serin tutma yöntemiyle düşmesini bekliyorsun, daha sonra fitile başvuruyorsun eğer o da çare olmadıysa en yakın sağlık kuruluşuna..

Bugün kafamdaki sorulara cevap bulmak biraz da kendimi eğitmek için çok faydalı bir eğitime katıldım. Ataşehir'de bulunan Baby Sensory'nin düzenlemiş olduğu 0-2 yaş ilk yardım semineri. Gerçekten faydalıydı. Sağ olsun Kadıköy Anneleri'nin kurucusu Aslı haberdar etti, teşekkür ederim kendisine. Bu arada mekan da harikaydı, tam Doruk'a göre, sabah bırak akşama kadar dönsün dursun içinde :) Oh gelen bebişkoları da sevdim bir güzel, Doruk'u çok feci özlemişim dayanamıyorum atlayıp gidebilirim her an yanına :)

Öğrendiklerimden bazıları, hem aklımda kalsın böylelikle; arı ve böcek sokmalarında bölgeye soğuk uygulayıp en yakın sağlık kurumuna gitmek gerekiyormuş mesela(ilk arı sokması problem yaratmaya bilir ama ikincisi şoka sokabilir Allah korusun, bizim alerjik bünye bebeden biliyorum ve feci korkuyorum, arılara savaş açtım). Yanıklarda bölgeye soğuk su uygulayıp (asla buz değil,buz da bir soğuk yanığına yol açabilirmiş), yanığın türüne göre sağlık kurumuna başvurmakta fayda var. Elektrik çarpmalarında da yanık olabileceği için bu bölgeye asla ama asla sıvı temas ettirmeyip temiz bir bezle sarıp en yakın sağlık kuruluşuna olabildiğinde hızlı bir şekilde gitmemiz gerekiyor. Kesiklerde de temiz bir bezle müdahale edip gerisini doktorlara bırakmakta fayda varmış. Kesen madde cam olabilir ve içinde kalmış olabilir ve kesik arasında tampon görevi yapıyor olabilir. Yani bizim onu oradan çıkartmamız tamponu çekip kanamanın artmasına sebep olabilir. Tekrar anladım ki her şeyde bir bilene danışmak lazım, bana kalsa ben öyle yaparım da eşime göre ne gerek var :))
Şu konu mankeni bebek var ya, o cidden ağırmış ya :) Kucağıma alınca ilk tepkim oyy ağırmış oldu, sayesinde heimlich manevrasını da yapmış oldum, inşallah Doruk üzerinde yapmama gerek kalmaz.. Gerçi bir kaç kere boğazına kaçırmıştı, bildiğim kadarıyla doğru manevra yapmışım yine de, kocccaman bi tebrik kendime :)

Aslı'nın oğlu Rüzar'da gelmişti bugün. Kendisi hemşehrim olur, Çan'lıyız ayıptır söylemesi :) Rüzgar'la adaptasyon konusunda hiç zorluk çekmedik, kan çekti bence :) Doruk'la da iyi anlaşırlar inşallah, Kadıköy bebeleri olurlar :)




Bugün bol bebişkolu ve faydalı bir gündü, çok da güzeldi.
Bu arada yanımda oturan çift bebeğinde alerjiden şüpheleniyormuş, inşallah yoktur bebişkoda alerjik durum. Konuştuğumuz kadarıyla tepkiler ciltte, o yüzden pek bir şey bilemiyorum durumları konusunda ama anne bilinçli, inek sütü ve ürünlerini kesmiş, çocuğundaki rahatlamayı kendi görmüş. Böyle bilinçli insanlar olması ne güzel. Ben bazen kendimi paralıyorum anlatana kadar insanlara yok anlamıyorlar, böyle duyunca hoşuma gidiyor..

*Doruk paşa, çok özlendin.. Bu aralar yazmadım ama az az tavuk suyuna çorbaya içirmeye başladı anneannen sana, şükürler olsun.. 2 kaşık da olsa bu büyük bir ilerleme bizim için..
Kokun burnumda, bunu yazarken gözlerimden akıp gidiyo yaşlar, bu kadar ayrı kalmamıştık hiç.. Seni çok seviyorum miniğim..