5 Kasım 2015 Perşembe

Bir Keçi Sütü Hikayesi

Doruk'a sorma ve onun seçme şansı olsaydı bilmiyorum inek mi yoksa keçi mi tercih ederdi ama biz alerjimizin ilerleyişi yönünde Fügen hocamızın yönlendirmesiyle ilk olarak keçi sütü deneyecektik.. Eylül ayında yapılacaktı aslında ama Doruk'un aniden rahatsızlanması, bağırsakların toparlanması falan derken Ekim ayına sarktı büyük gün.. 20 Ekim Salı ilk kez süt içtiği gün..
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde  gözetim altında yapılması gerekiyordu olası bir reaksiyona karşı.. Evimize bir hayli uzak olduğu ve yatış çıkış işlemleri yapılacağı için Doruk'la ikimizin gitmesine imkan yoktu, babamız da bizimle olmalıydı. Hem ilk süt içişini o da görmeliydi ama o hafta çıkan eğitim yüzünden gelemeyecekti bizimle. Ben de tek başıma gidemezdim, imdadımıza anneannemiz koştu tabi yine.. Süper anneanne, seni çok seviyoruz..
Kuzucuğum ilk Marmaray yolculuğunu yapmış oldu, e tabi annem de :) Bu kadar kolay gideceğimizi hiç düşünmüyordum. Bir heyecanla gittik, hemşire ablamız hemen başlayabiliriz dedi, benim gözler doldu tabi.(dur dedim şimdi ağlama zamanı değil, 3 saat sonra ağlayacaksın:) )
Önce yanağa sürüp yarım saat kadar tepki var mı yok mu diye bekledik ve sonra yavaş yavaş şırıngayla çok az miktarda içirmeye başladılar. Tadını sevmiş olmalı ki itiraz etmedi miniğim.


Anne sütünden sonra farklı bir süt, yabancı bi tat.. hmm güzelmiş bu yaaa bakışı, surattaki şaşkın, şaşıbeş ifade :)

Tabi ki yeni yürüyen enerjik bi bebeyi zapt etmek çok zor, koridorda bi aşağı bi yukarı yürüyüp durdu. Daha çok anneannesiyle gezdi çünkü ben diğer annelerle muhabbet etmekle meşguldüm :) Bi ara yatakta oyuncaklarla tutabilmeyi başardık, çok kısa bir süre..



Eğer alerjik bir çocuğunuz varsa kesinlikle Facebook'ta Alerji İle Yaşam Platformu'na üye olmalısınız. Orada herkes kardeş gibi, birbirine yardımcı olmak için çırpınıyor. Yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz, sizi anlamayan insanlara inat sizi anlayan binlerce kişi çıkıyor karşınıza. Ben oradan çok şey öğrendim, çok güzel arkadaşlıklar edindim.. Birbirini anlayan çok güzel bir grubumuz var, ortak dert alerji olunca konuşacak gülecek çooook daha farklı şeyler de bulabiliyorsunuz. Kendinize işkence etmeyin ve sosyalleşin. Çocuğunuzla çıkın, annelerle buluşun, mutlu olun..

Platform sayesinde bizimle aynı gün süt yüklemesi yapılacak bir ufaklık daha olduğunu öğrendim ama cam şişe günlük keçi sütü bulamamışlardı. Paylaşabileceğimi, yalnızca beni bulmalarının yeterli olacağını söyledim. Bizim yüklememiz başladıktan sonra geldiler Özge hanım, eşi ve dünya tatlısı oğulları Mustafa Kemal.. İlk kez görüşüyorduk ama sanki çok uzun zamandır tanışıyor gibiydik. Ne bir soğukluk, ne bir çekinme hiç bir şey olmadı hemen kaynaşıverdik :)
O kadar tatlıydılar ki Doruk için sağlıkla lıkır lıkır süt içsin diye çok güzel hediyeler getirmişlerdi, ağlak ben dayanamadım tabi yine.. Kalbi güzel insanlar halen var, çok ama çok teşekkür ederiz, çok güzel hatıra olarak kalacak bize. Doruk'la Mustafa Kemal hiç yabancılamadı birbirini, gülüşmeler mi istersin, cici yapmalar mı.. Kuzucuklarım benim.. Hemşire süt vermeye geldiğinde alkışlar eşliğinde birbirimize destek veriyorduk, insana güç veriyor gerçekten. O gün süt kardeş oldular dedik, öyle kalsın anılarımızda, aynı anneden emmediler ama aynı şişeden süt içtiler :) 

Minik kuzular birbirlerini çok sevdiler, inşallah en kısa zamanda bir araya getirebiliriz yine..

Bunlar da Doruk kuzum için getirdikleri termos ve kupa.. Çok güzeller, iyi günlerimizde kullanacağız inşallah..

Yarım saatte bir verilen her sütten sonra yüreğim ağzımda bekliyordum. Acaba kaka yapacak mı, mukus olacak mı? Acaba hıçkırık olacak mı? Acaba döküntü olacak mı? Acaba karnı ağrıyacak mı? Acaba pişiği olacak mı? Bi sürü acaba oluyo işte kafanda, yüreğinde.. Bekliyosun bekliyosun bekliyosun.. En sonunda saf süt verildi.. Çok şükür tepki vermedi. Bütün acabalarımı yuttum, unutmak istedim, Allah'ım aklıma getirme, hatırlatma bana diye dua ettim. O günü baya zor geçirdim, her an tetikte.. Akşam bir anda ağlamaya başladı uykusunda, eyvah dedim karın ağrısı.. Bi süre sakinleştiremedik, zor susturduk uyuttuk ama diş sebebiymiş neyse ki.. 
Ertesi gün sabah ilk peynir denememizi yaptık, beğendi de paşam :) 1 çay kaşığı fırınlanmış keçi peyniri.. Baltalı markasını alıyorum çünkü tesiste yalnızca keçi var, inek bulaşma ihtimali yok o yüzden içim rahat.. 
O gün biraz kustu, bu bir tepki miydi yoksa sıkışık trafikte sıcak arabanın içinde fenalık geçirdiği için miydi bilemedim.. Bir daha kusması olmadı çok şükür. Bir de gece solunumda sıkıntı yaşadık, hırıltılı nefes alıyordu ama o da burun tıkanıklığı mı yoksa tepki mi bilemedim çünkü yönünü değiştirince geçti ve yalnızca 1 kere oldu..
Şu an 2 haftadır keçi peyniri yiyor ve çok şükür severek yiyor. Zavallı bebem hep bunu beklemiş de ancak zamanı gelebilmiş işte.. 
İnşallah bir gün sana yoğurt da yapacağım ve seninle karşılıklı kase kase yoğurt yiyeceğiz canım oğlum.. 

Şimdi düşününce 14 aylık bir çocuk neler yiyordur di mi kahvaltısında.. Omletler, çeşit çeşit peynirler, zeytinler.. Ekmeğin her çeşidi? Ben bakkaldan aldığım ekmeği vermeye korkuyorum reflüsü coşmasın diye.. Çocuklarınızın yiyebildikleri için şükredin, bunu yürekten söylüyorum.. Bizler gibi 1 parça peynir yiyebiliyor diye davul zurna ekibi tutup halay çekmeyi istemek zorunda kalmadığınız için. Acaba bugün farklı ne yapabilirim elimdeki 4 sebze ile diye düşünmek zorunda olmadığınız için şükredin. Dışarı yemeğe çıktığınızda tabağınızdakileri onlarla paylaşabildiğiniz için mutlu olun, biz önünden kaçırmak zorunda kalıyoruz çünkü. Elinde kurabiyeyle oyalansın istiyorum ama olmuyor artık. Ih ıh diye benim tabağımı işaret ediyor ve onları istiyor. Ben de istiyorum vermek ama olmayınca olmuyor. Bu günler geçecek ve oğlum istediği her şeyi yiyecek. Buna inanmayı çok istiyorum.. İnanmak başarmanın yarısıdır derler.. Güzel günler bizi bekler.. 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder