5 Şubat 2018 Pazartesi

Öldürmeyen Ağrı Süründürür müydü Neydi O

Öyleydi böyleydi derken yeni bir yıla başladık, yanımda ailem ve sevdiklerim.. Oh daha ne olsun di mi.. Eski yılı bitirirken Doruk'a da bir misyon yükledik, abilik misyonunu.. Bi anda süpriz bi yumurta girdi hayatımıza.. Minicik bi mucize işte.. Yalnız Doruk'tan farklı olarak ben bu defa baya baya istifra ettim, tatlıdan nefret ettim(ki sabah öğlen akşam tatlı yeme potansiyelim vardır), bol bol uyudum öyle ki gözümü açamadım yani.. Bende hal bu olunca hem birlikte olalım hem de bana yardımcı olmak adına annemler geldi Çanakkale'den. İyi ki de gelmişler yoksa bi başımıza ne yapardık bilemiyorum..

Benim doktor kontrollerim, tahlillerim falan derken geçtiğimiz Pazartesi günü Çanakkale'ye gitmek üzere yola çıkacaktık. Hem Doruk'a değişiklik olsun, Aras arkadaşına kavuşsun, ben de biraz daha dinleneyim diye.. Tabi ki evdeki hesap çarşıya uymadı, anladım ki uzun vadeli plan yapmak bünyeye ters.. Pazar günü Doruk'un eşyalarını, kendi eşyalarımı hazırladım herşey çok süpersonik ama bende bi ağrı başladı, off hareket kabiliyetim kısıtlandı resmen. İki kürek kemiğimin arası ve iki göğüs arası, nasıl bir ağrı anlatamam.. Nefesim kesiliyor, Allahım sen koru bebeğe mi birşey oldu acaba diyorum ama yok başka bir belirti yok.. Anneme masaj yaptırıyorum iyi geliyor, kesin üşüttüm diye konuşuyoruz, çünkü sabahları Doruk'a börek kızartıyorum cam açık, önceki gün de hava soğuktu ve sırtım ürpermişti biraz.. Anne azarı işitiyorum tabi bi de.. Bak hasta olmamalısın, zaten ilaç da kullanamazsın, kendine hiç dikkat etmiyorsun ve devamı işte :) Sırtım geçse karnım geçmiyor, hafif hafif ovuyorum ama yok yani geçecek gibi değil.. Hemen Yasemin hocamı aradım dedim bende sıkıntı var ne yapayım, hastaneye git nöbetçi kadın doğumcu var anlat durumu muayene etsin hemen beni arasın dedi.. Gittik, muayenede bebekte birşey yok şükürler olsun, belki yediğin birşey dokunmuştur dedi doktor, Yasemin hocayla konuştu, döndük eve. Zaten yolda sarsıntıdan ve korkudan ağrım hafiflemişti. Bi yandan ağrım geçmezse yola nasıl çıkarız diye düşünüyorum, bi yandan eksikleri tamamlıyorum.. İstifra etmeye başladım, su içsem midem bulanıyordu artık. Gece daha da kötü oldum, gidelim bi serum versinler bari dedik, evin yakınında bi hastaneye gittik. Güya özel hastane ama Allahım bitlenmesem bari diyordum, o derece pisti acil.. Sedyedeki örtüyü bile değiştirmiyorlar, artık sus da ye şu serumu Aslı dedim, Hamdi'yle güldük durduk.. Tabi serum da fayda etmedi, eve döndük ama ben hala ağrıdan duvarları tırmalama durumundayım. Bi ara Hamdi'ye ben sabaha çıkmayacağım sanırım, hakkını helal et bile dedim. Kalp krizi geçiriyordum sanırım. Bölük bölük belki 1 saat uyuyabilmişimdir salonda oturur vaziyette. Sabahı sabah ettim resmen.. Zaten tam uyumaya çalışsam istifra için wc ye taşınıyorum.. Yazık, babam öksürmekten annem ikimizi birden kontrol etmekten uyuyamıyor. Salonu koğuşa çevirmişiz :) Babam bi ara 4. de bul bari okey oynayalım dedi anneme :) Doruk da hissetmiş gibi uyanık o saatlerde.
Sabah şekeri modunda Yasemin hocama durumu anlattım, hemen gel dedi. Bebek iyiydi şükür ama vardı bi sıkıntı.. Ya safra kesesi ya böbrek dedi radyolojiye gönderdi beni. Usg çekiliyor bi yandan, sonra safra kesemin yarıya kadar taş dolu olduğunu öğrendik. Meğersem yumurta kapıya dayanana kadar beklemiş son anda patlatmış sinyali.
Tabi sonrası baya eğlenceli.. Cerrahla görüştük, ameliyat olmanız lazım, doğum sonrasını bekleyemez dedi. Ben saf saf bugün Çanakkale'ye gidecektim dediğimde ne gitmesi şu an yatış yapılmalı acil ameliyat diyince beynimizde ziller çaldı.. Peki ya bebek? Çok küçük daha.. Ya birşey olursa.. Evet risk var ama bunu söylememiz lazım, yoksa ikinize de birşey olmayacak korkmayın diye telkin etti bizi. Yasemin hocama danıştım hemen, daha rahat edersin, ikiniz de çok güçlüsünüz dedi ve süreç başladı..

Bi yandan annemler evde merakta, bi yandan nasıl yapacağız nasıl edeceğiz düşüncesi.. Geldim eve sakin sakin konuşuyoruz ama kendimi zorlayarak yediğim minnacık tost da duramadı tabi midede, ağrılar yine başladı.. Dedim beni yatırıyorlar, ameliyat olacağım.. Ev halkı şok tabi.. Bi kaç parça eşya hazırladım, telefon trafiği hastane ayarlamak derken çıktık gittik. En çok Doruk'u bırakıp da gitmek koydu.. Bişey olacağından değil ama öyle bırakıp gittim ya işte o an içim paramparça oldu.. Anne gel otur, gitme dedikçe anlatmaya çalıştım ama ne kadar başarılı oldum bilemem.. Allah'tan annem babam buradaydı da bırakabildim.. Ağrımı unutup yol boyu oğluma ağladım tabi.. Biri evde, biri karnımda.. Hala şok etkisi vardı üzerimde pek algılayamıyordum olanları, mesela hastaneye giderkenki yolu hiç hatırlamıyorum, bugün pansumana giderken geçen hafta da burdan mı gitmiştik diye soruyorum Hamdi'ye. Yasemin hocam telefondan hep destek oldu bana, Ataşehir değil de Kızıltoprak'ta olacaktım ameliyatı ama kendimi emin ellerde hissettim. Cerrah çok güler yüzlü ve inanılmaz pozitifti, içim rahattı. Akşam üstü canım Yasemin hocam geldi moral verdi, ikinize de hiç birşey olmayacak Allah'ın izniyle diye beni rahatlattı. Ameliyat öncesi konuştuk, çıktığımda yine geldi.. İlk çocuğunu kucağına veren insan hep yanında, bu nasıl bir duygu nasıl anlatılır ki.. Allah binlerce kez razı olsun, bir doktordan ziyade anne gibi ilgilendi benimle.. Kim sorsa gözüm kapalı tavsiye edebileceğim biri Yasemin Yakut, iyi ki girmiş hayatıma, iyi ki var..

Bi insanın gözleri bozuk olursa gözlüksüz/lenssiz hayat kabus oluyor tabi.. Ameliyathaneye indirirlerken gözlüklerimi aldılar, dünya puslu puslu.. Doktorum İbrahim hoca yanındaki doktor arkadaşını tanıtıyor; Dr Fuat'la ameliyatı birlikte yapacağız diye ama benim cevabım gözlüğüm yok ki sizi göremiyorum :( Gözlüğümü vereyim mi diye beni eğlendirmeye de çalıştılar orada. Ameliyat ekibi eğlenceli, beni konuşturuyorlar, bebeğimi soruyorlar derken kirpiklerimin her biri 100 kg oldu ve ben gidiyorum dedim.. Aslı hanım uyanabilirsiniz, bitti diye beni uyandırmaya çalıştılar ve benim o ana dair hatırladığım en net şey maskenin içinde burnumu parçalar gibi nefes almaya çalışarak bebeğimi sormamdı.. Sakin olun bebeğiniz iyi, nefes alın, sakin olun diyerek beni sakinleştirdiler, gerçekten de iyiydi bebek, çok şükür.. İyi ki ameliyat olmuşsunuz, çok kötüydü safra keseniz dediler.. Vardır her işte bi hayır.. 2 ay sonrasını bile bekleyemezmişim..
Odaya çıktığımda canım acıyordu ama bi acı vardı ki off sağ tarafım oyuluyor.. Meğer dren takılmış, anam içim oyuluyor.. Konuşamıyorum acıdan(neyse sessizliğimde Hamdi de rahat etmiştir biraz :) ) İbrahim hoca geldi bilgilendirmeye, hocam dedim bu acı ne, ölüyorum.. Gerekliydi, yarın çıkartacağız dedi ama geçer mi 24 saat.. Ankara'dan Behiye annem geldi apar topar, Hamdi Doruk'la annemi getirdi.. Doruk odanın kapısında biraz beni inceledi, geldi elimi tuttu ve yatağa çıkmak istedi.. Neyse daha sonra aldım yanıma, ayak ucumda oturdu miniğim.. Refakatçim Hamdi'ydi, tatile gitmişiz gibi düşündük, deniz manzaralı oda, benim için güzel ama Hamdi'ye hiç uymayan yemekler, güler yüzlü hemşireler.. Çıkışım planlanandan 1 gün daha geç oldu tabi, hamilelik gibi ekstra bi durum vardı ve ben tek başıma yataktan kalkamıyordum. Gerçi dren çıktıktan sonra hayata döndüm, ama çıkartana kadar ağladım ne zaman çıkacak ne zaman çıkacak diye :) Canımın acısından da ağlayamıyorum, imkanı yok derin nefes almanın, gönül istiyor hıçkıra hıçkıra ağlamak ama gerçekte sadece gözlerimden yaş süzülüyor.. Hemşireler bile sevindi dren çıkıncaki halime :) Hamdi'ye acıyı tarif edişim, Allah düşmanıma bile vermesin diyeyim sen anla şeklindeydi.. Baş ucumda bi kutuda irili ufaklı taşlarım tabi :)

Perşembe günü evime döndüm şükürler olsun.. İnsanın evi gibisi yok gerçekten. Tamam hastane de çok rahattı, hemşireler her an yanımdaydı ama evim olsun oğlum olsun yanımda.. Tabi kucak istekleri, yanıma yatma istekleri oldu Doruk'un ama oğlum bak dedim karnımı göstererek anlattım ona. Şimdi alamıyorum ama bunlar geçince alacağım seni, yine güzel güzel oynayacağız dedim ve o ne yaptı dersiniz?? Bantları sevip öptü.. Ben ağlak tabi..

Artık çok daha rahat hareket edebiliyorum, kendim kalkıp işlerimi halledebiliyorum ki dün ilk kez sokağa yalnız çıktım :) Bugün pansumanım vardı ve sonrasında Yasemin hocamla randevu.. Şükürler olsun bebeğimiz iyi.. Gerçekten çok korkmuştum.. İyi olduğunu görünce ağladım mutluluktan.. Bizim küçümen erkek gibi duruyor, 2 erkek anası olacağım yani :)

Bu arada beni/bizi yalnız bırakmayan, gelen, arayan herkese sonsuz teşekkürler.. Bir çoğu benim güçlü ve pozitif bi anne olduğumu, bebeğimin de iyi olacağını söyleyerek beni daha da güçlendirdiler.. İyi ki varsınız..

Bir de  https://www.florence.com.tr/kadikoy-florence-nightingale-hastanesi 7. katta bulunup benimle ilgilenen tüm hemşire ve hasta bakıcılara çok ama çok teşekkür ederim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder